Geçtiğimiz hafta Hasan'ın babasını kaybetmiştik. Hasan ile yaptığımız konuşmada bana kafa dinlemeye, kafasını dağıtmaya ihtiyacı olduğunu söylemişti. Bunu balık avından daha iyi yapabilecek başka da bir şey yoktu. Cuma günü Hasan aradı. Yine aynı yere gideceğimizi söyledi.
Gönül uzakları çekse de balık yakalayamamanın verdiği gaz(!) ile bu sefer de aynı yere gitmekte sakınca görmedim. Balık yakalama açısından da isabetli olmuş bu.
Balık çiftliklerinde avlanmayı aslında sevmiyorum. Çok tercih ettiğim bir şey değil. Daha çok kimsenin olmadığı sessiz ve bakir koylarda olta atmayı seviyorum. Bakalım Rıdvan müsait olduğunda bunu da gerçekleştiririz sanırım.
Yem olarak palet yem kullanıldı. Balık sık değildi. Seyrekti ama gelen balıklar tatminkardı.
Hasan kıyıdan avlanmanın verdiği hüzün ile benim yanımda her zaman ki gibi balık yakalayamadı. Oysa Gerence'de o yakalar biz izlerdik. Aslında burada bir avcının hangi kulvarda kendini geliştirdiği ön plana çıkıyor. Ben kıyı avı yapıyorum o tekne. Bu nedenle sanırım böyle bir fark oluşuyor.



Ben:
1- Bir adet kar başlığı
2- Bir şort paçası (tek tarafı)
3- İki adet pantalon
4- Bir adet kıl çuval
5- Bir adet yağmurluk parçası
Hasan:
1- Bir adet kemer
2- Bir adet çorap.
Gülmeyin ama bu doğru. Heralde dedik kışın biri denize düştü, biz elbiselerini çekiyoruz. Biraz daha devam edersek kemikleri de çekeceğiz.

5 yorum:
Mehmet abim ellerine sağlık anlaşılan stres atmış enerjini full yapmışsın :))) yakışır abime daha güzelleri :)) Selamlar.
* Sargoz35 *
evet adaş, depoyu fulledik. :)
Daha irileri sana rastgelsin.;)
Evet fotoğrafladığın kadar var,sevindim.
Bu balıklar ne kadar güzel. Bayılıyorum şu balıklara ve balık avına. Daha önce de yazmıştım ya, isteyip de yapamadığım şeylerden biridir bu balık avı. Neyse artık, siz avlayın, yazın, biz okuyalım...
selamlar...
Teşekkürler Mehmet Bey. Bakalım kısmette ne varsa o olacak. Ama önce balığa gitmek lazım.:)
Yorum Gönder