30 Mart 2009 Pazartesi

2009 Yılı Sezon Açılışı. Gönsüz Koyu...

Havaların yavaş yavaş ısınması ile birlikte kıyı avcılığında da hareketlenme başladı. Daha önceki senelerden edindiğimiz tecrübelerle tama da bu günlerde balığın kıyıdan av vermeye başlayacağını zaten biliyorduk. Ancak geçen yıl beklemediğimiz bir şey olmuş ve bir ay kadar sonrasından itibaren av vermeye başlamıştı kıyılar. Kafamızda bu konuyla ilgili soru işaretleri vardı.

Karaburun yarımadasının uç noktasından biraz da batısına doğru, Küçük ve şirin köyler sıralanmıştır yol üzerine. Bu yol Karaburun'dan devam ederek yarımadanın batısını kat eder ve istenirse geriye, Balıklıova'ya istenirse de Çeşme Ilıca'ya kadar sizi götürür.

Yoldan Bir Manzara

Yeni Liman'ı geçtikten sonra sizi Haseki Köyü karşılar. Yavaş yavaş tepelere tırmanırken artık zirveye yaklaşmışken karşınıza Sarpıncık Köyü çıkar. Bu iki köyün aşağısında doğa harikası koylar bulunur. Bunlar; Kumbükü, Hamzabükü, Gönsüz, Harıp, ve az daha ilerde parlak Köyü'nün yalısı olan Badembükü... Kumbükü bizim bu bölgedeki ilk göz ağrımızdır esasen. Daha sonra Gönsüz ve Badembükü gelir. Hamzabükü avlanmadığımız bir yer. Çünkü koya çok yakın yerleşimler var ve bizler istemeden de olsa o sessiz dingin koyda yaşamaya alışmış insanları rahatsız edrmiyiz? endişesi taşıyoruz. Oysa biliyoruz ki hiç tanımadığı insanları bile evlerine çağırıp çay kahve ikram edecek kadar da konuksever ve hiç art niyet düşünmeyen pırıl pırıl insanları vardır oranın.


Sarpıncık Köyü

Dağlarına Bahar Gelmiş Memleketimin...

Gönsüz koyunun bizler için önemli bir özelliği var. Bu koy yöredeki en derin koylardan biri. Çabuk derinleşen yapısı belli noktalarda takılmayan ileşen olmayan dip yapısı, içe doğru kapana iki burun arasında kalıyor olması ve dolayısı ile döküntülüklerin koyun her iki yakasında suyun içinde ilerlediği bir koy. Bu balık avı açısından burayı çok cazip kılıyor. Bunun yanında yöre insanına göre "Gönülsüz" bir koy. Hiç bir şey yetişmediği için bu isim verilmiş. Zaten koyda bu bir şeyler yetiştirme çalışmalarının izleri görülüyor. Terk edilmiş kulübe şu anda kekliklere ev sahipliği yapıyor. Koyun yöredeki bir diğer adı da "akrepli koy". bu isimi her taşın altında rastlanan siyah (yine yöre insanının söylediğine göre...) akreplerinden alıyor.

Issız dağların müdavimleri...


Gönsüz Koyu


Aslında bizler gece avcıları sayılabiliriz. Bu nedenle oltamızın ucundan mığrimiz eksik olmuyor. Gecenin gelişi bizim için başka bir güzel oluyor. Güneşin Sakız Adası üzerinden batışını izlemek, bu arada mangalın ateşini yakmak, yemek için nevaleyi hazırlamak, bu arada oltaları ihmal etmemek... Hafif bir koşuşturmaca oluyor yani. Ama sonu güzel bir koşuşturmaca... Yemekler yenilecek, endorfin salgılanacak, üzerine çaylar içilecek...

Gönsüz'de Günbatımı

Rahatımıza da düşkünüz hani...

Sezon açılışına üç kişi gittik. Ben, Rıdvan ve Onur. Rıdvan bizim köyün delisidir. Zaman, mekan onun için tanımsızdır balık avı söz konusu olduğunda. Onur yoğun iş temposundan fırsat bulduğunda böyle bir avı asla kaçırmaz. Şanssızlığını yenebilse güzel balıklar yakalayacak, hatta balık yakalayacak ama merakla bekliyoruz biz de ne zaman olacağını? Ben... Ben de Pekmezci. Namı-ı diğer Apartman Balıkçısı. İşte böyle arada balığa bile gidiyorum.
Tümünü Yasla
Ekip İş Başında

Yemler Klasik İzmir Yemleri... Mamun, Boru Kurdu, Sülünes, Madya... Bende ekstra olarak ufak kalamarlardan var. Kamışın birini gezer kurşunlarla donatıyor ve tekli iğneme kalamarı takıp bir güzel bait elastic ile sarıyorum. Ve savuruyorum. Surf kamışımın ucundaki halkanın kırıldığını görüyorum evde. Canım sıkılıyor ancak halledilmeyecek bir şey değil. Bu nedenle bu kalamarı normal kamışla atmak zorunda kalıyorum. Ancak ulaştığı mesafe tatmin edici. Diğer kamışımla da mamun, boru kurdu ve sülünes ile avlanıyorum. Klasik üç iğneli takım var onda. İğneler... Crown 2505 3 numara...

Yakalanan balıklara gelince... Gecede Rıdvan Show vardı. Ben bir adet mırmır yakaladım. Çok iri değildi. Ancak bu sezonun ilk balığı olması münasebetiyle geriye salınmadı.

Sezonun İlk Balığı Bir Mırmır

Yukarıda da dediğim gibi geceye Rıdvan damgasını vurdu. Yakaladığı balıklar hem boy olarak hem de adet olarak bu mevsim için oldukça tatminkardı.

Ve Huzurlarınızda Rıdvannnn!!!



Balıkları Çifter Çifter Çekti...


Balıkavından önce keyif almak lazım. Keyif almayı bilmek lazım. Geçen gece oltalarda hiç bir hareket bile olmasa inanın hiç birimiz gam yemezdik. Dostlar bir arada oldu mu gerisi vız gelir tırıs gider.

Ege'den, bakir bir koydan aktaracaklarım şimdilik bu kadar.

Rastgele...




25 Mart 2009 Çarşamba

Bait Elastic.




Bait elastic için elastik yem bağlama ipi diyebiliriz.

Son iki yılda adı sıkça duyulmaya başlayan ve son bir yıldır da malzemecilerin tezgahlarında ya da bazı online alışveriş sitelerinde tek tük de olsa görünmeye başlayan bait elastic mucize gibi birşey aslında...

Yurt dışında "surf casting" sitili ile avlananların baş yardımcısı... Niye mi?. Nedeni basit. Surf castingde atışlar çok sert olmakta. Bu nedenle misinanın ve doğal olarak da misina üzerindeki malzemelere çok büyük bir şok gelmekte. Surf castingde kullanılan takımlar işte buna göre dizayn edilmişler. Malzemelerin dayanıklığı ona göre... Ama ya yem?

Kullanılan yemleri bu şoka dayandırmanın bir yolu yok. Sonuçta kullandığınız yemin özelliklerinin (görünüş, koku gibi...) bozulmamış olması gerekiyor. Ancak işte yukarıda bahsettiğimiz bu şok neticesinde yem ya bozuluyor ya da düşüyor. Akıl sahibi oturmuş düşünmüş...



Bait elastic denen malzeme aslında çok ince bir misinayı andırıyor. Kullanılan materyal nedir bilemiyorum. Açıkcası hiç araştırma gereği de duymadım. Ancak ingilizce isimlerden yola çıkarak bazılarının pamukla ilgisi olduğunu söyleyebilirim. Benim kullandığım bait elastic misinaya benzeyenden.

Kullanımına gelince... Çok basit. Hangi yemi kullanacaksanız onu nasıl alıştıysanız öyle takıyorsunuz ve bait elastic ile sıkıca sarıyorsunuz. Bait elastice göre bir yem takma şekliyle bugüne kadar ben karşılaşmadım. Görevi yemi tutmak, sıkılaştırmak. Şeffaf olduğundan dolayı balıklar tarafından fark edilmiyor. E daha ne olsun :) En önemli faydalarından biri de ufak balıkların yeminize musallat olup yeminizi kısa sürede parçalamalarını engelliyor. Biliyorsunuz büyükler gelene kadar ufaklar yemi parçalıyorlar ve büyüklere bir şey kalmıyor. İşte bu malzeme yeminizin büyük balıklar yanına yaklaşana kadar tek parça kalmasını sağlıyor.

Yurt dışındaki fiyatı 1 sterlin ya da 1- 1,5- 2 $ arasında değişiyor. Ne yazıkki ben ülkemizde en ucuz 10 lira civarında fiyatlar gördüm. Elbette bundan getirilen malzeme sayısını azlığı ve doğal olarak da gümrük ve nakliye fiyatlarının ürüne daha fazla oranda yansıtılmasının payı büyük.

Bait elastik kullanırsanız pişman olmazsınız.

Bu konu ile ilgili videolara video paylaşım sitelerinde arama yerlerine surf casting ya da bait elastic yazarak ulaşabilirsiniz.

Bait elastic'in yengeç ile kullanımı

Bazı bait elastic kullanım şekilleri.


Bait Elastic'in yem teli ile birlikte kullanımı





24 Mart 2009 Salı

Çember İğneler (Circle Hook) ...



Amatör balık avcılığında iğnelerin yeri tartışılmazdır. Günümüzde pek çok farklı firmanın pek çok farklı modeli piyasada bulunmaktadır.

Ancak son zamanlarda yeni bir tür iğne ile karşılaşmaktayız. İngilizcesi Circle Hook olan bu iğnelerin dilimizdeki karşılığı Çember iğne olarak tanımlanıyor.

Çember iğneler klasik alıştığımız iğnelerden farklı bir yapıya sahipler. Hatta bu iğneyle ilk karşılaşıldığında "Bu iğneyle balık mı yakalanır?" sorusunu kendimize sormadan edemiyoruz.

Ancak çember iğneler yurt dışında özellikle Amerikada çok öncelerden beri kullanılagelmekte. Özellikle orkinos paraketeleri için üretilmiş olan bu iğneler daha sonraları özellikle yakala&bırak yöntemini kullanan avcılar için vazgeçilmez olmuştur.


Çember iğneler asla tasmalama gerektirmeyen bir dizayna sahiptirler. Özel yapıları sayesinde balık yemi ağzına alıp uzaklaşmaya başladığında balığa saplanırlar. Özellikle bırakma avcılığında vazgeçilmezdirler. Çember iğneler ile avlanıldığında balığın yemi yutması durumu ile asla karşılaşılmaz. İğne her zaman balığın damağına saplanır. Bu da istenmeyen türlerin ya da limit altındaki balıkların zarar görmeden geri salınmasına olanak sağlar ki bu nedenle yakala&bırak yöntemi ile avlanan avcıların gözdesidirler. Çember iğnelerde asla tasmalama yapılmaz. Yapılacak olan tasmalama çember iğnenin saplandığı yerden çıkmasına sebep olabilir.

Artık balık malzemesi satan yerlerde sıklıkla görünen bu iğneleri alıp denemenizi özellikle tavsiye ederim. Unutmayın bu iğneler özellikle oltanın elde tutulmadığı balığın kendisinin yakalanması hedflenen avlar için uygundur. Tekneden kullanımında olumlu görüşler olsa da el alışkanlığı neticesinde yapılacak sert tasmalamalar balıkların kaçmasına neden olabilir. Özellikle tekneden yapılan derin su avcılığında kullanılabilir.

Bu konuda daha fazla bilgiyi buraya tıklayarak alabilirsiniz.

Ayrıca buradan da bilgi alabilirsiniz.

22 Mart 2009 Pazar

Mandalinlikte Bahar Hazırlıkları...

Bu hafta sonu aslında niyetim sarmaşığa gidip hem toplamak hem de fotoğraflamaktı. Ancak babam cuma akşamı cumartesi mandalinlikte damlama hortumlarını kaldırmamız gerektiğini söyleyince planlar suya düştü tabi.

Pazar günü havanın kötü olacağını daha önceden biliyordum. Yağmur nedeniyle sarmaşık aramak pek mümkün olmayacaktı. Açıkçası sarmaşık için sırılsıklam olmayı göze alamadım.

Mandalinlikte çalışırken aklıma bir iki kare fotoğraf çekip bunu paylaşmak geldi. Uzun zamandır buraya da bir şey yazmamıştım. Fırsat bu fırsat dedim kendi kendime :)

Damlama hortumları bu mevsimde yerden kaldırılıyor. Bunun iki nedeni var. En önemli nedeni tarlanın sürülecek olması. Traktör tarlaya girecek ve mandalinlerin aralarını sürecek. Elbette damlama hortumlarının yerde olması mümkün değil. İkinci neden ise tarla sürülmeyecek olsa bile damlama hortumlarının otların altında kalması ve ilerde toplanmalarının zor olması ve otların sulama esnasında suyun toprağa yeterli miktarda ulaşmasını engellemesi...

Aslında damlama hortumları bir araç yardımı ile rulo haline getirilerek toplanıyor. Ancak iki defadır biz hortumları sökmek ve tamamen kaldırmak yerine ağaçların üzerine almayı tercih ediyoruz. Traktör altından geçebiliyor ve sürülme esnasında herhangi bir engel yaratmıyor bu hortumlar. Bu buluş bana ait. Daha önceki seferlerde hortumları o şekilde toplamak zor geldiği için babama bu yöntemi önermiştim. Tembellik bir işe yaradı yani sonunda :)

Öğleden sonraya kadar çalışma devam etti ve hortumlar askıya alındı. Gerçi gece esen sert lodosta yere düşen oldu mu bilmiyorum. Gidip bakmaya fırsatım olmadı.

Toprak tava gelirse (yağmurlar biraz müsaade ederse) tarla sürülecek damlamalar tekrar serilecek. Bu arada sürülme işleminden sonra mevcut otlar toprağa karşacak. Yeni çıkan otlara karşı ise ot ilacı ile mücadeleye devam edilecek.

Bu yıl değişik bir uygulama yapılacakmış. Bana göre gayet güzel bir yöntem ancak alt yapısı hazırlanmadığı için eziyetten başka bir şey olmayacak sanırım.

Tarlaya ilaç atılacağı zaman ( Bu belki sadece mandalinler için geçerli olabilir) Tarım Köy İşleri İlçe ya da İl Müdürlüğünden bir mühendise reçete (hangi zararlı için ilaçlama yapılacaksa) yazdırılacak ve bu reçete ile ilaç alınacak ve ilaçlama yapılabilecek. Güzelbahçede İlçe Müdürlüğü olmadığında İl Müdürlüğüne gidilecek. Güzelbahçeden Bornovaya...