4 Eylül 2009 Cuma

Apartman Balıkçısı Balığa Gitti...


Uzun zaman oldu oltanın ucunda o direnci hissetmeyeli.

29 Ağustos için hava durumu nefis görünüyordu. E tabi doğal olarak akılda balığa gitmek var. Ama tek başıma gitsem yemiydi, gazıydı masraflı olacak. Hesap kitap yapıyorum ama işin içinden çıkamıyorum. Pazara gitmek için evden çıktıktan az sonra bizim Hasan'ın telefonu geldi. "Akşam için ne düşünüyorsun?" diye soruyordu.

"Ben gelicem senin yanına" dedikten sonra telefonu kapattım. Bir saat sonra dükkanda olacaktı. Bir saat sağda solda oyalandıktan sonra gittim Hasan'ın yanına. "Hasan, kuyruk tava sapı gibi ama ben kısa süreli bir av yapmak ve bu sefer balık yakalamak istiyorum" dedim. O da aynı görüşteydi.

Balık avında balık yakalayamamak çok da önemli değil benim için. Ama ilk başta da belirtmiştim ya artık balık yakalamak istiyordum zira çok ama çok özlemiştim.

Lafı fazla uzatmayalım.

Gittik. Gittiğimiz yer balık yapan bir yer olarak bilinir. Dedik ya bu sefer balık yakalayalım diye. İşte o yüzden oradayız. Amaaa... deniz bu. Bir günü bir güne benzemez. Kısmette ne varsa o gelir. Amuda da kalksan dahası olmaz. Nitekim boyumuzun ölçüsünü aldık bu konuda.

Hasan ile daha önceleri de pek çok kez balığa gitmiştik. Balık şansı iyidir onun. Yani o yakalar ben seyrederdim. Bir de o tekneden balık avlamaya alışkın ben kıyıdan. Yem olarak palet yem (balık çiftliklerinde porsiyonluk yani satışa sunulacak boya gelmiş balıklara verilen yemden) kullandık. Yeme para vermedik. Palet yem seçici bir yem. Çok sert olduğundan suda kolay dağılmadığından dolayı da avantajlı bir yem. Zira ufaklıklar kolay kolay alamıyor bu yemi. Elbette mığri de gelmiyor bu yeme:)

Gecenin iki balığını da ben yakaladım. Hasan eli boş döndü. Üstüne üstlük patikadan giderken ayağını taşa çarpıp baş parmağının tırnağını kırması tuz biber oldu bu balıksızlığın üzerine.

Balıkları fotoğraflarken arasına bir mezura koydum ki boyları daha kolay anlaşılsın diye. Biri Kaba Lidaki(Sparus Aurata), diğeri de hatırı sayılır bir Karagöz( Diplodus Vulgaris). Pek çok kişi Kaba Lidaki dediğim balığa Çupra diyor (lidaki Çupra'nın küçüğü için kullanılan bir isim). Ancak eskiler kilodan aşağı olmayana Çupra demezlermiş. Ben de son zamanlarda buna takıldım biraz. O nedenle Kaba Lidaki diyorum.

Kaba Lidaki (Çupra)


Karagöz




Bakalım bir daha ki ava kısmet ne zaman?